içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Çınar “İrfan Meclisi” mutat toplantısını yaptı

Çınar İrfan Meclisine Özel konuk olarak katılan Genel yayın Yönetmenimiz Eyüphan Kaya, paylaştıklarını kısaca özetleyerek yazdı. İşte o haber...

Çınar “İrfan Meclisi” mutat toplantısını yaptı
Haberi Sesli Dinle

Çınar ilçemizde İmam-Hatip olarak çalışan, takriben 20-25 ilim ehli kimseler müftülüğün de bilgisi dahilinde ayda bir toplanarak hasbi hal eder, Kur’an ve Hadis çerçevesine görüş ve düşüncelerini paylaşıp, birbirlerinden ilham ve motivasyon alırlar. Bu mümtaz oluşuma “İrfan Meclisi” adını vermek yerinde olsa gerek.

*Bu ayki toplantı her ay olduğu gibi yine Çınar  ilçe müftüsü Abdulxalık Ocakxanoğlu'nun katılımıyla gerçekleşti.

Bu ay konuyu anlatma vazifesi bana verilmişti.

Ben Müzemmil suresi ayetlerinden ilk 11 ve en son 20.ayeti ile Müdessir sursinden ilk 6 ayette ve 38-48 ayetlerinden ilham alarak konuyu misal ve anekdotlarla anlatmaya çalıştım.

Âl-i İmrân Suresi - 104 . Ayet “…Sizden bir grup iyiliği emredip, kötülükten alıkoysunlar..”  emri  ilim ehli için amir olduğu, ilmimiz yetsin yada yetmesin bu sorumluluğun din görevlilerine olduğunu dillendirdim

Ayrıca Tevbe suresi 71.ayette  müminlerin özellikleri sıralanırken “ … iyiliği emreder, kötülükten alıkoyarlar…” ayeti gereği bir Müslüman olarak toplum içinde özel bir vazifemizin olduğunu unutmayalım.

Tarihin altın sayfalarında yer alan hakikat şu ki; Ömer Muhtar idama götürürken görevli subay ona soruyor, “senin 5 dakika vaktin var ne yapmak istersin?”, o da diyor ki, “5 dakika beni dinlemeni istiyorum”  ve 5 dakika onu İslam’a davet ediyor. Muhterem hocalarım bu örnekten yola çıkarak görevimizin ne kadar mühim olduğunu anlayabiliriz.

Kur’anda sure sıralamasına baktığımız zaman  Müzemmisuresi, Müdessir suresinden önce geliyor, demek ki önce kendimize mükayyed olacağız, daha sonra tebliğ vazifemizi yerine getireceğiz.

Yukarıda belirttiğim gibi Müzemmil suresinin ilk 11 ayeti ile sonuncu ayeti olan 20. ayet ne diyor gelin beraber bakalım.

1﴿ Ey örtüsüne bürünen! 2-4﴿ Geceleyin -birazı dışında- namaza kalk! Gecenin yarısında bu vakti biraz öne veya biraz ileri de alabilirsin. Kur’an’ı tane tane, hakkını vererek oku. 5﴿Doğrusu biz sana, taşınması zor bir söz vahyedeceğiz.6﴿  Şüphesiz gece vakti etki ve uyum yönünden daha uygun ve sözün zihne yerleşmesi bakımından daha elverişlidir.7﴿ Gündüz vakti ise senin için yoğun bir koşuşturma durumu vardır. 8﴿ Rabbinin adını an, bütün varlığınla ona yönel.9﴿Doğunun da batının da rabbi O’dur. O’ndan başka tanrı yoktur. Öyleyse yalnız O’na güvenip sığın.10﴿Onların söylediklerine katlan ve uygun bir şekilde onlardan uzaklaş. 11﴿

 Nimet içinde yüzen o yalanlayıcıları bana bırak ve onlara biraz süre tanı….

20﴿ Senin, gecenin üçte ikisine yakın kısmını, yarısını, üçte birini ibadetle geçirdiğini ve beraberinde bulunanlardan bir grubun da (böyle yaptığını) rabbin elbette bilir. Gece ve gündüzü belirleyen ancak Allah’tır. O, sizin (istenen) vakti tesbit edemeyeceğinizi bilmektedir. Bu yüzden de sizi bağışlamıştır. Artık Kur’an’dan kolayınıza geleni okuyun. Allah bilmektedir ki içinizde hastalar bulunacak, bir kısmınız Allah’ın lutfundan rızık aramak üzere yeryüzünde yol tepecek, diğerleri de Allah yolunda çarpışacaktır. O halde Kur’an’dan kolayınıza geleni okuyun. Namazı kılın, zekâtı ödeyin, Allah’a güzel bir borç verin. Kendiniz için önceden ne iyilik hazırlarsanız Allah katında onu bulursunuz; işte bu daha iyidir ve mükâfatı daha büyüktür. Allah’tan bağışlanmayı dileyin, şüphesiz Allah çok bağışlayıcı çok esirgeyicidir.

 

İlk 11 ayeti bir müminin kendini yetiştirmeye ve Rabbı ile olan münasebetlerini geliştirmeyi anlatırken  surenin son ayeti Müslümanları genel hali üzerinde bir tarif var, bu hitap peygamberimize olsa da aslında bizim için bir yol çiziyor, çünkü ilim erbabı için de ufuk verici  olduğu bir hakikattir. 20.ayette ise iki defa “okuyabildiğiniz kadar Kur’an okuyun” ayeti kerimesi de Kur’an okumanın önemine işaret ediyor.

Doğrusu hem Tehecüd namazı hem fecir anında okunan  Kur’an insana müthiş bir ruh ve özgüven veriyor. Şafak öncesi 30 dakikalık bu ibadet insana hayatı sevdiriyor, eli karda gönlü yarda olacak tarzda zühd ve takva sahibi insanların yetişmesine vesile oluyor.

…..

Müdessir suresinin ilk ayetlerine gelince daha çok tebliği emrediyor.1﴿ Ey örtüsüne bürünen!2﴿Kalk ve uyar!3﴿ Sadece rabbinin büyüklüğünü dile getir.4﴿Elbiseni tertemiz tut.5﴿ Her türlü pislikten uzak dur. 6﴿ Yaptığın iyiliği çok görerek başa kakma.7﴿Rabbinin rızâsına ermek için sabret.

 

Müzemmil suresinde tebliğ işinin sıradan bir iş olmadığı, verilen ilahi talimatın ağır olduğu gece namazlarıyla ruhu takviye edilmesi gerektiği, insanlara mühlet vermenin önemine işaret ederken, nahoş olan ortamları iyilikle terk edilmesini ve yaşanan sıkıntılara karşı sabırlı olmayı emrediyor.

 

Malumunuz yeryüzünde iki kategoride insan yaşamaktadır ehli iman ve ehli davet, ehli iman imanını muhafaza etmek için çalışıp çabalarken, ehli davetin ne zaman iman edeceği belli değildir. Onun için ehli davet dediğimiz İslam inancını kabullenmemiş kimselere karşı mümkün oldukça nazik davranmak lazım, çünkü onlar, üzerinde çalıştığımız insanlar olup, imanın müşterileridir.

 

Tebliğ bir müminin normal hayatının bir parçasıdır. Tabi bunun için de İslami sabitelerden tutun, sair değerlerine kadar bilgi sahibi olup, irşada hazırlıklı olmalıyız.

 

Her hafta gerektiği kadar bir program dahilinde insanlarla bir araya gelmeli, bazı evleri ziyaret etmeliyiz. İnsanımızı dinleyerek tanımalı ve hakikate davet etmeliyiz.

 

Malum cami sulh ve selamet yeridir, sosyal yardımlaşma ve dayanışma yeridir, ilim öğrenme yeridir ve elbette ki ibadet yeridir. Bunu Müslümanlara anlatmamız lazım.

Müdessir suresinin 5.ayetinde “her hürlü kötülükten uzak dur” ilahi fermanına dikkat etmek lazım peki nedir bu “pis” olan şey. Yerinde olamayan her türlü söz ve davranış pistir. Yanı Adaletin tersidir.

 

Ekmek kültürümüzde mukaddestir, ama çamura düşünce pis oluyor, çünkü yeri orası değil,

Örneğin alış veriş helaldir, ama faiz işe karışınca pis oluyor,

Mesela  esprilerle gergin bir ortamı serinletmek hoştur, ama müstehcen şeyler ile insanları güldürmek piştir,

Kadın erkek arasında nikah ile meydana gelen birliktelik sevaptır, ama nikahsız beraberlik haramdır, pis işlerdendir…vs.

 

Müdessir suresinin 38-48 ayetleri Müslümanlara olan nasihatimizde bir ilham kaynağı olabilir.

38﴿ Her nefis, yaptıklarına karşılık tutulan bir rehindir;39﴿ Ancak hakkın ve erdemin tarafında olanlar başka:40-41﴿Onlar cennetlerdedir; günahkârlar hakkında birbirlerine sorular sorarlar?42﴿“Sizi şu yakıcı ateşe sokan nedir?”43﴿ Onlar şöyle cevap verirler: “Biz namaz kılanlardan değildik;44﴿Yoksulu doyurmuyorduk; 45﴿ (Günaha) dalanlarla birlikte biz de dalıyorduk,46﴿Ceza gününü de asılsız sayıyorduk,47﴿ Sonunda bize ölüm geldi çattı.”48﴿Artık şefaatçilerin şefaati onlara fayda vermez.

 

Durum bu arkadaşlar bu ayetin muhatabı hem biziz hem de bunu müminlere izah etmek durumundayız.

 

Yazı uzamasın diye bu kadarla yetinmek istiyorum. Unutmayalım her imam-hatip bir mümin, bir din görevlisi olması hasebiyle camide resmi maaşlı bir görevli olduğunu bir kenara bırakarak acaba bir mümin olarak bu camiye insanları nasıl getirir, İslami değerlerle tanıştırır, ahiretini kurtarabilirim? yollarını aramalıdır.

 

Kısa, orta ve uzun vadede bütün mahallelisiyle bir araya gelebilmeli, İslam’ın hakikatlerini kendilerine anlatmalıdır. Bu çalışmayı yaparken hem verimli, ehil kimselerden, hem sivil toplum kuruluşlarından hem medreselerden faydalanma yoluna gidebilmelidir diye düşünüyorum.

Selam ve selametle kalın.

Tarih: 27-07-2025

FACEBOOK YORUM
Yorum