Egemen Kurtoğlu Fitne saçıyor!
Genel Yayın Yönetmenimiz Eyüphan Kaya sosyal medyada olup bitenler üzerine bir yazdı yazdı. İstifadenize arz olunur.
Bu sosyal medya insana öyle bir fırsat veriyor ki, “kim neyin nesi, kimin fesi?” olduğu ortaya çıkarıyor. Ne yazık ki müslümanım diyen kimseler gaflet uykusuna dalmış bu sahadan en az yaralanıyorlar! Kimisi salla başını al maşını, kimsi esnaf işine gidip geliyor, kimsi de emekliliğin keyfini çıkarıyor. Tabi bu durumda meydan çakal çukala kalıyor.
Unutmayın kıyamet günü şöyle bir sürprizle karşılaşabiliriz, “Gücün yettiği halde neden şunu şunu yapmadın?” diye.
Şimdi soruyorum bir müslümanın sosyal medyada varlığını hissettirmesi vacip değil mi? Birileri bu sahada fısk u fücur yayıyor ve Müslüman bundan habersiz gaflet uykusunda yaşıyor.
Bu gece saat 24’en 1:30’a kadar bir twitter sohbet odasını takip ettim, “Egemen Kurtoğlu” adında birini 120 civarı takipçisiyle Peygamberlik müessesi son budu mu, bulmadı mı? diye bir konuyu tartışıyorlar.
Kurtoğlu hem peygamberi eleştiriyor, hem de Resulüllah diyor, Kur’an’ın sözde tezat içerdiği, Peygamberlik müessesi hitam bulmadığı, 1400 yıllık süre içinde başka başka peygamberlerin de geldiğini iddia ediyor.
Kur’an-ı Kerimin iki ayeti bu müfsidin halini bana izah etti. Biri “çokluk sizi hilaka götürdü..” değeri de “lehvel hedis” kavramı.
Çokluk deyince bir çok anlam içeriyor, insan çokluğu, mal çokluğu, bilgi çokluğu, kabiliyet çokluğu..vs.
Egemen’de bilgi ve ifade çokluğu onu hilaka götürmüş ki Kur’an-ı Kerim aleyhinde “hihihi, kikiki” alaylı gülmeler eşliğinde sorular sorarak gençliğin kafasını karıştırıyordu.
Hz.Adem(as) ile başlayan Peyamberlik müessesi Hz.Muhammed(sav) ile son bulmuştur, inanan olur olmaz kişinin bileceği iştir, ama Egemen Kürtoğlu gibi sinsice milletin kafasını karıştırmak vicdansızlıktır.
İnsan nüfusu kalabalıklaştıkça, insanoğlu zihnen geliştikçe sözlü vahiy, yazılı vahye dönüşmüş ve Zebur, Tevrat, İncil ve Kur’an gelmiştir. Hükmi ayetlerden “Bu gün dininizi tamamladım” ayeti kerimesiyle, uyarıcı ayetlerle “Allah’a döneceğiniz günden korkun…” ayetiyle vahiy son bulmuştur.
İnsanlık ne kadar gelişse de Kur’anın ortaya koyduğu hakikatleri aşamaz, bakın bakayım veda hutbesine, 1400 yıl önce irad edilen bu hutbenin içerdiği uyarılarla insanlık şu anda boğuşuyor.
Kumar, Faiz, Zina ve İçki çukurunda insanlık debeleniyor, Kısasa kısas ve had cezalarını uygulamadığı için suçlularla başı dertte, ceza evlerinde yer kalmadığı halde, insanlık işkencelerle kendini mahkum hale getirmiş vaziyette ve insanlık kan kaybediyor.
Efendim mucize var mı, yok mu?
Kur’an’da tezat var mı?
Son Peygamber Hz.Muhammed mi?
Gibi sorularla Müslüman evlatlarının kafasını karıştırıyor Kurtoğlu.
Söz hakkı verdiği kimse onu eleştiriyorsa hemen mikrofonunu kapatıyor, ben belki 40 defa söz hakkı istediğim halde mikrofon vermedi.
“Atınca sen atmadın ancak Allah attı” Ühüd savaşında meydana gelen mucizede bir anormallik olduğunu ileri sürüyor.
Ühüd savaşında emre itaatsizlik yapılmış, sahabenin bir kısmı nasıl olsa üstünüz düşüncesiyle okçular tepesini terk etmiş, bir yerde 8 sahabe muharebe meydanında da peygamber dahil 12 sahabe kalmıştır. Yüzlerce müşrik etrafını almış, Peygamberin öldürülmesi an meselesi, Peygamberin düşmanın yüzüne serptiği toprak onları darmadağın ediyor.
Evet bu toprakta üç açıdan mucize tecelli ediyor,
1-Toprak azdı çok oldu,
2-Normalde insan eliyle atılan toprağın bu kadar uzağa gitmesi mümkün değildir,
3-Toprak sadece müşrikleri gözüne girmişti.
Düşman bu mucize karşısında darmadağın olunca Hz.Ali(ra) “toprağı ben getirdim”, Hz.Peygamber(sav) “toprağı ben attım” deyince yüce Allah ikisini de uyarırcasına durumu açıklığa kavuşturarak “Sen atınca sen atmadın ancak Allah attı” dedi. El hak Allah attı ve bununla birlikte bir de düşmanın kalbine korku saldı, yoksa iş maddi akla kalırsa Halit bin Velid nasıl ki 8 sahabeyi şehit ettiyse peygamberle birlikte bu 12 sahabe de şehit edilebilirdi, ama Allah’ın planı vardı, daha vahiy tamamlanmamıştı, Mekke feth edilmemişti. Hac yapılmamıştı, ve nice nice başarılar ve İslam’ın hakimiyeti tecelli edecekti. Zaten mucize icap ettiği zaman tecelli eder, kul “ya Rebbi ben bittim” diyen Müslümanların imdadına mucize/keramet yetişir.
Kurtoğlu, buna tezat diyor vay yavrum vay! Meselenin özünü bilmeyen 120 tane insan da bu felsefik hokkabazı dinliyor, nefis ve şeytanın katkılarıyla Kurtoğlu bu insanların akılları karışıyor.
Hiç kimsenin ne dinine ne dünyasına faydası olmayan bu sözde sohbet “levh-i hadis” babından bir mevzu ve Müslüman böyle boş işlerle vakit geçirmez.
Böyle insanlar aslında sopalık kimselerdir, vatandaşların vaktini çaldıkları için, akıllarını çeldirdiği için, inançlarıyla oynadıkları için.
Bir defa Kur’anı Kerim kıyamete kadar hükmü geçerli olan bir kitap, insanlığın dünyasını da ahiretini de mamur eden bir kitap, insanlığın elinde tahrif edilememiş tek kitap. Ben her şeyini anlarım diyen de yalan söylüyor, herkes kendine lazım olduğu kadar ondan faydalanır. Çünkü bu kitap tüm çağlara hitap ediyor. Bu konuda birçok örnek verilebilir ama yazı uzar diye burada zikretmek doğru olmaz.
Doğrusu Egemen Türkoğlu’ndan şüphelendim hatta twitterde ona sordum “senin Tel-aviv İslam üniversitesiyle bir irtibatın var mı?” diye. Cevap vermedi tabi. Bu tür kimseler Siyonistleri paralı piyonları da olabilir. Yoksa yanı başımızda binlerce insan bir soy kırım edasıyla öldürürken, hayatta kalanlar aç ve susuzluğa mahkum bırakılırken, bu tür malayani mevzularla üstelik hihihi/kikiki gülücükleri eşliğinde uğraşılabilir mi?
Allah yanına bırakmasın, amin demeniz dileğiyle.
Eyüphan Kaya
muslumandunya.com.tr genel yayın yönetmeni
Tarih: 18-05-2024

Yazıda bir odadaki deist veya batıla adepte olan birini dinleyenlerin konuya vakıf olmaması nedeniyle danışıklı konuşması cahiliye devrindekilerin Hak din ve Hak Peygamberimize karşı tavrını sergilemesi ne ilk ne de son‼️Bu Hak batıl çatışması kıyamete kadar devam edecek.Bu teknolojiyi hekırlar,bilgi işlemciler kadar ülkedeki teknoloji bakanlığıda takip ettiği gibi ilgili rumuzlı karektersiz hakkında işlem yapmıyorsa vebal idarecilerin değil mi? Bu ve benzeri çok çelişkili odalar açılıyor ki önce katılımcıların nabzına uygun sonrada derinden karmaşık tezat fikir düşünce yayıyorlar.Zaten toplum da medrese dini eğitim tam olmadığı gibi Arapcada bilen yok denecek kadar az olunca fasıklara kolay lokma oluyor nesiller

Amin amin velhamdulillahi rabbil alemin. Rabbim bizlere böyle zalim ve din düşmanlarına karşı hakkıyla mücadele etmeyi nasip etsin inşaallah. Sizleri de tebrik ediyorum. Böyle aşağılık din düşmanlarını Allah ın izniyle ifşa ediyorsunuz. Allah razı olsun.