Ahmet Yoldaş

Biz Müslümanlardan bir topluluğuz. Dünyada şeref ve onur ahirette de cennet istiyoruz. Bu da ancak Kur’an ve sünnetle elde edilir. Yani çözüm kur’an ve sünnettir.

Yakmak, yıkmak tahrib etmek gibi hiç yararı olmayan bireysel hareketlerden kaçınırız. İyiliği emreder kötülükten sakındırırız.

Biz şunu çok iyi biliyoruz ki; Şer güçler, önce ferdi bozmak, sonra aile yapısını çökertmek ve daha sonra da toplumun bozulmasına çalışırlar. Namus, hayâ, örf, adet, fazilet adına ne varsa hepsini ortadan kaldırmayı amaçlar.

Biz şunu çok iyi biliyoruz ki; İnsan fıtrat gereği özgürlüğe düşkündür. Adil bir yargı her insanın hukuki bir hakkıdır.

İslam evrensel bir dindir. İnsanların yaşamını düzenleyen en iyi sistemdir. İnsanlara neyin yararlı neyin zararlı olduğunu en iyi belirleyen İslam’dır. Çünkü Allah’ın nizamıdır.

İnsanları özüne döndürecek onlara parlak bir hayat verecek tek sistem İslam’dır.

İhlâslı ve samimi Müslüman gençlik bizler için her türlü düşmanlığa karşı koruyucu bir zırhtır.  Geleceğin teminatı ve güvencesidir.

İnsan öyle bir kapasiteye sahiptir ki; Onu planladığınız takdirde en değerli gücü elde etmiş olursunuz. İnsanlara baskıyla sindirme yöntemleriyle bir yere varamayız. Biz karşılıklı iletişimden yanayız. Her kes fikrini açıkça söylesin. Baskı, işkence zulümler ancak kin nefret ve korkak insanlar doğuruyor. Halkın kendine güvenini ortadan kaldırıyor.

Ey Âlimler, aydınlar, iktisatçılar, sosyologlar, siyasetçiler ve hukukçular halka İslam’ın en güzel sistem olduğunu ve kurtuluşumuz ancak İslam’la olacağını söyleyiniz. İslam’ın siyasal, sosyal ve ekonomik görüşlerini anlatınız. Beşeri sistemlerin her geçen gün iflas ettiğini anlatınız.

İslam barış sevgi ve hoşgörü dinidir. Amacı onarmak, tamir etmek ve yapmaktır. Terörü, zulmü ve yıkımı asla kabul etmez. 

Buradan sesleniyorum. Gelin insanların İslam’ı anlamaları için ortak çalışmalar yapalım. Yoksa kaçınılmaz son hepimiz içindir. Temel felsefemiz ve kaynağımız İslam’dır. Gelişmeye mani olan engelleri hep beraber ortadan kaldıralım. Bu konuda hükümete baskı yapalım. 

İnanıyoruz ki; bu hükümet isterse toplumsal barışı sağlayabilir. 
Kimileri bizlere iftira atarak hükümet için çalıştığımızı söylüyor. Yıkıcılıktan uzak, güzel söz söylediğimiz, hikmetle hareket ettiğimiz için bunu ters anladılar. Hükümet için çalıştığımızı söylüyorlar. Biz bu güne kadar hiç kimseye çalışmadık ve çalışmayız. Çünkü bizler yalnız Allah için çalışırız.

Baskı, zulüm ve sindirme ile hiç kimse başarıya ulaşamaz. Kelepçeler ve zincirler kırılmalı, özgür bir ortam oluşturmalıyız. 

Ey sorumlular Allahtan korkun. Bizler için Allah’ın kanunlarından başkası yoktur. Bizler kurtuluşa erenlerden olmak için Allah’tan korkan güçlüklere karşı sabır ve azimle karşı koyan insanlar istiyoruz. İnsanların düşüncelerini, isteklerini özgürce ifade etmelerini istiyoruz. Her konuda ihlâslı ve samimi olun. Başarıyı ise Allah lütfedecek.

Allah için çağrılan her yere tereddüt etmeden hep beraber gidilmelidir. Sevgi kardeşlik ve beraber olarak bütün kâbuslu, ayrılıkçı günler geride bırakılmalıdır. Her zaman ileriye, hep ileriye beraber gidilmelidir. Arkalarda küçük şeylere takılıp kalmamalıdır.
Gelin beşeri sistemlerden, aciz akıllarımızla yaptığımız kanunlardan kurtulalım. Allah’ın kanunlarına dönelim.

TEK ÇÖZÜM İSLAM’DIR. Tarih boyunca görülmüştür ki; bir millet içinde bulunduğu sıkıntıdan ancak halkının sorumluluk bilincini taşımayı anladığı zaman kurtulmuştur. Sorumluluğu hissetmek şarttır. "Herhangi bir toplum tutumunu değiştirmedikçe, Allah onun konumunu değiştirmez." Rad 11
Allah insanlara verdiği nimeti ya da azabı, üstünlüğü ya da alçaklığı, onurluluğu ya da ezilmişliği, onlar, düşüncelerini davranışlarını ve pratik hayatlarını değiştirmedikçe değiştirmez. 

Değerli kardeşlerim. Bu gün Allah bizleri sahabelerin yerine koymuş yıldızlar gibi parlamamızı istiyor.
Hz Ebubekir’in yerine koymuş sadakat istiyor.
Hz Ömer’in yerine koymuş adalet bekliyor
Hz Osman’ın yerine koymuş hayâ ve Hilmi istiyor.
Hz Ali’nin yerine koymuş ilim ve cesaret bekliyor. 

"İnsanları Allah'a çağıran, iyi iş yapan ve `Ben Müslümanlardanım' diyenden daha güzel sözlü kim olabilir?" Fussilet 33

Allah'tan gelen öğütlerin ve O'nun indirdiği gerçeğin etkisi ile müminlerin kalplerinin yumuşayacağı, ürpereceği gün halâ gelmedi mi? Müminler daha önce kendilerine kutsal kitap verilenler gibi olmasınlar. Uzun zaman geçince onların kalpleri katılaştı ve çoğu yoldan çıkmış kimseler oldu. Hadid 16

Anlatılmak isteniyor ki, eğer kalplerinizi uzun süre silmez, parlatmaya çalışmazsanız pas bağlar; eğer Allah'ı anma görevini ihmal ederseniz, hakka saygı ile sarılma titizliklerini yitirirseniz vaktiyle yumuşak olan kalpleriniz zamanla katılaşarak taş kesilir. Gerçek şu ki, insan kalbi çok çabuk değişir, çabuk unutur. İnandığınız gibi yaşamazsanız yaşadığınız gibi inanmaya başlarsınız.

Ey insanlar, rükûa varınız, secde ediniz, Rabbinize kulluk ediniz ve iyi işler yapınız ki, kurtuluşa ve mutlu sona eresiniz. Hac 77 Allah'ın rızası uğrunda gerektiği gibi cihad ediniz. O sizi bu görevi yapmak üzere seçti. Din konusunda size hiçbir zorluk yüklemedi. Atanız İbrahim'in dinidir bu. Allah sizi gerek daha önceki kutsal kitaplarda gerekse elinizdeki Kur'anda "Müslüman" olarak adlandırdı. Amaç, Peygamberin size tanık ve canlı örnek olması, sizin de diğer insanlara tanık ve canlı örnek olmanızdır. Öyleyse namazı kılınız, zekâtı veriniz ve Allah'a sımsıkı bağlanınız. Sizin efendiniz, koruyucunuz O'dur. O ne güzel efendi ve ne güzel destekleyicidir! Hac 78

Bu iki ayette yüce Allah'ın bu ümmet için belirlediği hayat sisteminin temel unsurları bir araya getiriliyor. Bu ümmetin yerine getirmesi zorunlu olan yükümlülükleri özetleniyor, kendisi için öngörülen mevki belirleniyor ve yüce Allah'ın dilediği sisteme uyduğu sürece geçmiş, şimdiki zaman ve geleceğe doğru uzanmış kökleri sağlamlaştırılıyor.

SELAM DUA TEFEKKÜR VE MUHABBETLE..

Ahmet YOLDAŞ