içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Durmak Yok Direnişe Devam

İki yıldır açık hava hapsinde bulunan Gazze’li mazlum sivillere insani yardım götürmeyi amaçlayan Madleen adlı gemi, İsrail işgal güçleri tarafından açık denizde durdurularak alıkonuldu. Silahsız yolcular gözaltına alınarak İsrail’e götürüldü. Aktivistlerin dördü kendilerine dayatılan imzayı atıp ülkelerine gönderildi. Geri kalanlar ise suç itirafı manasına gelen metni imzalayıp zorla sınır dışı edilmeyi reddettiler. Bunun etkisiyle 5 Batılı ülke iki İsrailli bakana yaptırım kararı aldı.

Aktivistlerin avukatı Lubna Tuma, İsrail'in Madleen gemisini uluslararası sularda alıkoyduğuna işaret ederek şunları kaydetti: "Aktivistler ve Adalah olarak hukuki açıdan filonun ele geçirilmesinin yasa dışı olduğunu düşünüyoruz. Bugünkü duruşmada da bunu savunduk. İsrail'e giriş yasası dediğimiz yasa ancak bir kişi kendi iradesiyle İsrail'e girerse uygulanabilir. Bu aktivistler içinse bu durum tamamen farklı, iradeleri dışında buraya sürüklendiler, bu İsrail'e kaçırıldıkları anlamına gelir. Bu nedenle bu yasa uygulanamaz. İsrail'e girmediler, İsrail'e zorla sokuldular. Aynı şekilde uluslararası sulardan alındılar, İsrail kara sularında alıkonulmadılar."

Uluslararası kurum ve kuruluşların, Emirlerin, Sultanların ve etkin olan tüm makamların suskunluğu halkların vicdanlarını harekete geçirdi. Gerek bireysel, gerekse kitlesel çabalar devam ediyor. İşte Afrika’nın, Asya’nın, Avrupa’nın derinliklerinden ve Anadolu’nun bağrından daha gür sesler yükselmeye başladı. Dört bir yandan refah sınır kapısına yürüyüşler başladı. Yedi Başak İnsani Yardım Derneğimiz Şanlıurfa Temsilciliğinden Eyüp Yaşar ve yine Şanlıurfa Günyüzü Derneği Başkanı Veysel Toprak kardeşlerimiz de Refah sınır kapısına varmak üzere 10.06.2025 tarihinde mısıra indiler. Ancak Siyonistlerin işbirlikçiliğini alenen yürüten Sisi Yönetimi bu kardeşlerimiz ve daha onlarca kişiyi de port ederek geri gönderdiler.

Allah (cc) yolunda cihadın, cehdin, gayretin özel bir bereketi vardır. Gazze’nin yiğit evlatlarının ölümüne direnişleri nice insanlara galip gelebilir. Ancak onlar her dem cihat ve şehadet havasını soludukları için cennete olan özlemleri katlanarak devam ediyor. Bu sebeple de ölümün üzerine, gül bahçesine girercesine yürüyorlar. Aynı kararlılığı kısmen Mavi Marmara gemisinde görmüştük ve Madleen gemisinde de gördük. İşte cehd ve gayretle yola çıkanlardan Günyüzü Derneği Başkanı Veysel Toprak kardeşimizin gönderdiği mesajda da aynı kararlılık görülmektedir.

Refah Kapısından Bir Mesaj

“Selamünaleyküm Muhterem başkanlarım kardeşlerim! Öncelikle şunu deriz ki; Değil Sisi ve Netenyahu iblisi; Tüm din düşmanları bir araya gelse Allâh'ın (cc) dinine yoluna mücadele edenlerine Allah istemedikçe zerre miktar zarar veremezler, müsterih olun. 18 saatlik gözaltı süresince şahit olduğumuz güzellikler bize manevi baskı altındaki saatleri unutturdu. Cezayir’den gelen gurupları mı desem… Etrafımızda sanki ateşin içinden belki kardeşlerime belki bir el uzatırım kaygısı ile çırpınan birçok ülke vatandaşını mı desem…

Dünyanın dört bir yanından; Müslüman olan olmayan ehli vicdan insanları görünce; Allah dilerse mübarek Gazze halkına nasılda yardıma gitmeye koşuşturduklarını vicdanın ve merhametin gücüyle ile nasılda çabaladıklarını kısmen de olsa gözlemledik. Bizle beraber çoğunluğu Cezayir vatandaşı gençlerden oluşan bir gurup ile gözaltına alınıp 20 kişinin zor sığıp yatacağı 8 ranzalı bir gözaltı merkezinde takriben 35-40 kişi ile 18 saat tutulduk. Gözaltı sırasındaki tavırlarında sanki Netenyahu emir vermiş gibi değişik bir aşağılanma yaşadık. Telefonlarımıza el konuldu. “Niçin gözaltına alıyorsunuz? Sorumuzun cevabını almak için ne bir tercüman ne konsolosa ulaşım talebimiz karşılanmadı

Bizler sürece zarar gelmesin diye en ufak bir tartışmaya bile girmedik. Buna rağmen de port yani sınır dışı edileceğimiz saate kadar maalesef manevi işkence gördük. Olumsuz tavırlar ve hakaret dolu muamelelerden korkmadık. Ayrıca Aksa Tufanı ve Filistin davasının bir turnusol kâğıdı gibi sadıklarla hainleri ayırt edişini bir kere daha müşahede ettik. Dolayısıyla bundan böyle şu duayı artık daha kuvvetli yapacağız: “Yarabbi! İsrail’den önce İsrail ve Amerikan köpekliğini yapan bu zalimlerin yıkılışını bize ve ümmetin mazlumlarına göster. Mazlumların hesabını bu zalimlerden ve onların işbirlikçilerinden soracağımız günleri yakın eyle Allah’ım… (cc)!”

Yirmi yıldır muhasara altında ve iki yıla yakındır da üzerlerine havadan, karadan ve denizden ölüm yağdırılan kardeşlerimiz için bir şey yapamamak bizi kahrediyor. Kardeşlerimiz doğranırken biz ne yaptık ki yapamadan döndük bunun acısındayız. Kanımız canımız Allah için mücadele eden o yiğit erlerin yoluna keşke feda olaydı da dönmeyeydik.... Bir şey yapamadık yüzümüz kara döndük, vesselam…”

Bu yazı 20 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum