içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Terörsüz Türkiye

Geçtiğimiz yıl MHP lideri Devlet Bahçeli'nin çağrısıyla başlayan, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Cumhur İttifakı partilerinin sahiplenmesiyle yürüyen terörsüz Türkiye hedefinde önemli bir eşik aşıldı. Hatta sona da geldi gibi… Terörü vekâlet savaşı olarak kullanan küresel çetelerin son anda süreci baltalama çabaları bu defa sonuç vermese, süreç selametle sonuçlanacak inşallah.

Bilindiği üzere daha önce de “çözüm süreci” adıyla bir normalleşme süreci başlatılmış ve epey de mesafe kat edilmişti. Ancak terör örgütlerini birer manivela olarak kullanan emperyalist çeteler, süreci belli bir yere kadar gelmişken yarı yolda kesintiye uğrattılar. Hatta o normalleşme sürecini de hendek ve barikat planlarına hazırlık için bir zaman kazanma olarak kullandılar. Derken olanlar oldu ve terör belasının sonlanması bu bahara kaldı. Şimdi tüm tarafların ellerini taşın altına koyarak bu süreci yeniden ve yine bir kazaya uğramadan tamamlanması için çaba sarf etmeleri gereğidir.

Meşhur bir söz vardır ya; “Savaşanı kazananı, barışın ise kaybedeni olmaz.” Bazı istisnalar olmakla beraber, bu prensip hemen her zaman için geçerli bir kuraldır diyebiliriz. Özellikle de savaş; aynı din, inanç, fikir ve kültüre sahip milletler veya aynı vatanın evlatları arasında oluyorsa… Kırk yıldır ülkemizi maddi manevi zarara uğratan, sayısız canlara ve büyük maddi kayıplara sebep olan terör tam bir felakettir. Bu felaketin faturası da her kese kesilmektedir. Vatan, millet ve nesillerin istikbali rehin alınmaktadır. Dolayısıyla zararın neresinden dönülürse kardır denilerek acilen dönülmeli ve sürecin tamamlanması için gereken her şey yapılmalıdır.

Barış ve demokratik toplum çağrısı

Bu süreçte Öcalan’ın İmralı’dan verdiği manidar mesajları kısaca hatırlayalım. Öcalan, PKK'nın tarihsel gelişimine dair değerlendirmelerde bulundu. "PKK; 20. yüzyılın şiddet yüzyılının etkisiyle, Kürt realitesinin inkârından ve özgürlük yasaklarından doğmuştur. 1990'larda reel-sosyalizmin çöküşüyle birlikte PKK, anlam boşluğuna düşmüş ve aşırı tekrarlar yaşamıştır. Artık bu yapının sona ermesi gerektiğini belirtiyorum,"

Kürt-Türk ilişkileri ve kapitalist modernite

Öcalan, Kürt ve Türk halklarının binlerce yıl süren ittifakının tarihsel önemine vurgu yaptı. "Türkler ve Kürtler, tarih boyunca hep birlikte, gönüllü ittifaklarla varlıklarını sürdürdüler. Ancak kapitalist modernitenin son 200 yılında bu ittifak parçalanmaya çalışılmıştır. Cumhuriyetin tek tipçi anlayışıyla süreç hızlanmıştır. Bugün bu kırılgan ilişkileri, kardeşlik ruhu içinde yeniden düzenlemek zorundayız."

Demokratik toplum ihtiyacı

Öcalan, demokratik toplumun önemini vurguladı. "Cumhuriyet tarihinin en uzun ve en kapsamlı şiddet hareketi olan PKK, demokratik siyaset kanallarının kapalı olmasından kaynaklandı. Aşırı milliyetçi çözümler, tarihsel toplum yapısına cevap verememektedir. Kimliklere saygı gösterilmeli, herkes özgürce ifade edebilmeli ve demokratik anlamda örgütlenebilmelidir."

Silah Bırakma Çağrısı

Öcalan, Türkiye'deki siyasi ortamın değişen havasına dikkat çekti "Devlet Bahçeli'nin çağrısı ve Cumhurbaşkanı'nın ortaya koyduğu iradeyle oluşan bu iklimde, silah bırakma çağrısında bulunuyor ve bu tarihi sorumluluğu üstleniyorum."

PKK'nın Feshi

Son olarak, Öcalan, "PKK'nın kendisini feshetmesi gerektiğini" belirterek, "Tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendisini feshetmelidir. Devlet ve toplumla bütünleşmek için bu karar alınmalıdır," şeklinde açıklamada bulundu. (https://oxu.az/tr/gundem/abdullah-ocalan-in-imrali-dan-verdigi-mesajlar-iste-detaylar)

Sonuç olarak; 40 yıldan fazladır devam eden terör belası vatanımıza ve milletimize çok şey kaybettirdi. Rivayetler muhtelif olmakla beraber, bazı hesaplara göre terörün ülkemize maddi faturası 3 trilyon 722 milyar dolar. Bazı hesaplara göre de 2,5-3 trilyon dolar civarındadır. Ülkenin yitip giden on binlerce canı ise maddi servetlerle kıyas dahi edilemez. Yani “artık yeter” veya “êdi bese” diyen annelerin ve feryat eden mazlumların çığlıklarına kulak verilerek bu ateş söndürülmelidir. Bu karanlık bulutları vatanımız ve milletimiz üzerinden savmak için çaba sarf edenlere dua ediyor ve takdirlerimizi arz ediyoruz. Subhaneke... Bi-hamdike... Esteğfiruke...

Muhammed Özkılınç

Bu yazı 16 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum